MerHaBa Sizlere

dal gibi yiğitlerle.
Sakalları kızıl kızıl şavkıyan
“Ak libas”lı delikanlılar
Elleri kınalı kadınlar
Fidan boylular
Uzanmışlar tabutlara
Ateşle kavrulan gövdeler
parlıyordu güneşin altında
her biri can parçası
yürek ağrısıydı
Dünya sisli gece kör
Tabutlar ışıl ışıldı. Umut yağıyor akşamlara
zafer şarkılarıyla.
Toprak yarıldı
açtı kucağını aldı tohumları
Yurdumun yiğitleri
zaferin gülleri
Yurdumun yiğitleri
zaferin sesi
hürriyetin nefesi

ÖLDÜLER YENİLMEDİLER

Hasan KARAGÖZ
28 Nisan 1980
Malatya Taştepe’de faşistlerin kurduğu bir pusu sonucu katledildi.
Sıddık ÖZÇELİK
Güven KESKİN
Esma POLAT
30 Nisan 1992
Adana’da bulundukları evde, polis tarafından kuşatıldılar, güçlerin eşitsizliğine rağmen, teslim olmayı reddererek direndiler. Katledilmeden biraz önce, son nefeslerinde duvara kanlarıyla umudun adını nakşettiler.
Sıddık Çorum, Güven Adana, Esma Kars doğumluydu. Yoksulluk onları İstanbul’un yoksul semtlerinde birleştirdi. Onların mücadelesi, yoksul halkın mücadelesiydi.
Halil ATEŞ
Solmaz KARABULUT
Fikri KELEŞ
Ali YILMAZ
4 Mayıs 1992
Ankara Dikmen’de bir evde kuşatıldılar. İki devrimci katledilirken, Halil Ateş ve Ali Yılmaz kuşatmayı yarıp çatışmayı sokaklarda sürdürerek şehit düştüler.
Halil, 12 Eylül öncesinden mücadele içindeydi. Solmaz bir öğretmendi ve memur hareketinin ilk örgütleyicilerinden biriydi. Fikri ve Ali gecekondu yoksullarının örgütlenmesi içinde yeralmışlardı. Halkın savaşçıları olarak şehit düştüler.
Serpil YILMAZ
Ayten Yüksel KELEŞ
4 Mayıs 1994
Dersim’in Pertek ilçesine bağlı Ardıç Köyü yakınlarında gerillalarla jandarma ve özel tim arasında çatışma çıktı. 15 saat süren çatışmalar sonunda iki savaşçı şehit düştü.
KAYIP
Soner GÜL
Hüsamettin YAMAN
4 Mayıs 1992
Soner, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Hüsamettin ise İstanbul Üniversitesi öğrencisiydi. DEV-GENÇ’in mücadelesi içinde yeralıyorlardı. İstanbul’da gözaltına alındılar ve bir daha onlardan haber alınamadı.
Sadettin Emir ÇINAROĞLU
1 Mayıs 1977
Yüksek öğrenim için geldiği Bursa’da devrimci mücadeleyle tanıştı. Işçi

KIZILDERE ÜZERİNE TÜRKÜLER-MARŞLAR

KANIMIZA KAN İSTERİZ

Birde çoğuz çokta biriz
Ne evveliz ne ahiriz
Hepimiz birer Mahir’iz
Kanımıza kan isteriz
(Canımıza can isteriz)

Kızıldere’yi sardılar
Bomba kurşun yağdırdılar
Ertan’a böyle kıydılar
Kanımıza kan isteriz

Köyün evleri tezekten
Cellatlar çıksın tuzaktan
Kurşun sıkar Alp uzaktan
Kanımıza kan isteriz

Kızıldere doymaz kana
Kan yaraşır mert olana
Faşistler kıydı Cihan’a
(Faşistler kıydı Sinan’a)
Kanımıza kan isteriz

Parmak ile sayılmayız
Kırmak ile tükenmeyiz
Sabo der ki biz ölmeyiz
(Ahmet der ki biz ölmeyiz)
Kanımıza kan isteriz.

Kurşun yağmaz kemerime
Kin doluyor damarıma
El değmeyin Ömerime
(El değmeyin Nihat’ıma)
Kanımıza kan isteriz.

Enişte emmi dayımız
Artar eksilmez sayımız
Gülsün diye Hüdai’miz
(Gülsün diye tüm halkımız)
Kanımıza kan isteriz

Kızıldere akmayacak
Boşa kurşun yakmayacak
Kavga burda bitmeyecek
Devrim için can veririz

MAHİR’İ GÖRDÜM MAHİR’İ

Hüseyin Cevahir’le
Mahir’i gördüm
Mahir’i
Elindeki mavzeriyle
Kanımı gördüm kanımı
Hüseyin’i gördüm vurulmuş
Gömleği kana boyanmış
Kendini halka adamış
Cihan’ı gördüm Cihan’ı
Ömer’i gördüm Ömer’i.
Kurtuluşa giden yolda
Dev-Genç’i gördüm Dev-Genç’i

KIZILDERE ADIN AHİRE KALSIN

Kızıldere adın ahire kalsın
Mahir yoldaş şanın ahire kalsın
Halklar düşmanını sarsın kuşatsın
Kızıldere sana biz de geliriz
Mahir yoldaş sana biz de geliriz

Gazetede yalan radyoda yalan
Oligarşik dikta zehirli yılan
En önde savaşır önderimiz Çayan
Kızıldere sana biz de geliriz
Mahir yoldaş sana biz de geliriz

MAHİR İLE YOLDAŞLARI

Kurşunladılar ardarda
Dökülen kan kalmaz yerde
Yaşıyorlar yüreklerde
Mahir ile yoldaşları
Kızıldere kan akıyor
Akıp kendini yıkıyor
Yeter bunca zulüm deyip
Öncüler dağa çıkıyor
Halkımız dağa çıkıyor

KAR YAĞIYOR SERPE SERPE

Kar yağıyor serpe serpe
Kızıldere önün tepe
Mahir yoldaşın sözleri
Kulaklara olsun küpe

Gece yolları sardılar
Kızıldere’yi sordular
Haber verin halkımıza
On yoldaşımı vurdular

BİZLER HALKIMIZIN

Bizler halkımızın özgürlük ışığıyız
Tükenmeyen Mahirlerin kanıyız
Hey Mahir’lerin kanıyız

Mahir, Hüseyin, Ulaş’ı bir daha anmak için
Birleşelim yoldaşlar faşizmi yenmek için
Hey faşizmi yenmek için

Devrim bayrağını göklere yükseltelim
Bugün zafer günüdür savaşmanın günüdür
Hey savaşmanın günüdür

71 SICAĞINDA

71 sıcağında canım Nurhak dağında
Üç gerillam vurulmuş son Mayıs sabahında

Mayıs’ın kanlı günü Haziran’a dönüyor
Dağda isyan ateşi alev alev yanıyor

Omzumuzda mavzerler dağlarda adım adım
Maltepe’de çarpışıyor yiğit iki adalım

Adalılar türkü söyler susar bütün namlular
Cevahir’im vurulmuş savaşır gerillalar

Adalının türküsü düşmeyecek dillerden
Geliyor Adalılar Sarp yamaçlı yollardan

ULAŞ’A AĞIT

Hele Ulaş’a Ulaş’a
Ulaş benzerdi güneşe
Ulaş kardaş can veriyor
Yüreğim düştü ateşe

Ulaş’ın elinde mavzer
Mavzeri türküye benzer
Bizimkiler böyle ölür
Böyle ölür bizimkiler

Tohumlar düştü toprağa
Karıştı yeşil yaprağa
Kurban olam kurban olam
Seni yaratan toprağa

12 MART PAŞALARI

12 Mart paşaları
Sermayenin uşakları
Kızıldere’nin kanları
Yanınıza kalmayacak

Faik Türün ve Elverdi
Altınbilek hayınları
Astılar Yusuf, Deniz’i
Hüseyinler durmayacak

Hüseyin’i vuranları
Halkımızı soyanları
İbrahim’e kıyanları
Toprak bile almayacak

Parti-Cephe birlikleri
İnletiyor yer gökleri
İşçi ve köylü güçleri
Kızıl bayrak sallayacak.

ASYANIN BATISINDA

Asyanın batısında
Dev-Gençliler haykırır
Ancak halk savaşıyla
Oligarşi yıkılır

Dev-Gençliler liderdir
Liderler hiç durmazlar
Oligarşi yaşarken
Yorulup oturmazlar

Enternasyonalistiz
Savaşmamız gerekir
Katil oligarşiyi
Yıkmak bize görevdir

AĞLAMAK YOK DOSTA

Bak arkadaş madem girdin savaşa
Bin yara alsan da yine ağlama
Bir çember içinden tutarlar taşa
Esir düşsen bile ağlama, dosta ağlama

Denizde bir filo karşına çıkar
İçi düşman dolu hep sana bakar
Teplikler tepecek, barutlar kokar
Gözüne kan dolsa yine ağlama, dosta ağlama

Aklında ne varsa korkmadan söyle
Sen de bilirsin ki gitmez bu böyle
Cephede hep zafer türküsü söyle
Namluyu temizle dostum sakın ağlama, dosta ağlama

Toprakta kanın var, bayrakta kanın
İşte şahididir tarihler bunun
Seni mahkum eyler, ağalı kanun
Zindanda çürüsen bile yine ağlama, dosta ağlama

Zamani’yim dil bilen sazım var
Dinle dostum sana çokça sözüm var
Bizde nice Deniz, Mahir, Nazım var
Ölene matem yok dostum sakın ağlama, dosta ağlama